
Bilinen Geçmişi Buzul Çağına Dayanan Bir Hikâye
Bundan 15 bin yıl önce kurtlar bir şey keşfetti. Stres hormonları kurtları, insanlara yaklaşmaktan alıkoyar. İnsanlar güçlüdür ve bu korku kurtların hayatta kalması için gereklidir. Fakat bazı kurtlarda bu hormon düşük seviyededir. İşte bu kurtlar muazzam bir şey keşfetti; insanları evcilleştirmek!
Bırak insanlar avlansın, onları tehdit etme.
Buzul çağında azalan yiyecek kaynakları kurtları bir tercih ile karşı kaşıya bırakmıştı. Kurt türü dünya sahnesinden silinmekle karşı karşıya kaldı. Bu nedenle stres hormonu düşük kurtlar insanlara yaklaşabileceklerini fark etti ve ortak bilinçleri onlara şunu söyledi: “Bırak insanlar avlansın, onları tehdit etme. Çöplerini karıştırmana izin vereceklerdir. Böylece daha düzenli beslenir, daha çok üreyebilir ve mizacını gelecek nesillere miras bırakırsın.”Bu sakin yaklaşım karşılıklı iş birliğini doğurdu. Kurtlarla insanların ilk iş birliğinin üzerinden binlerce yıl geçti. Yıllar ilerlerken kurtlar bugüne kadar uzanan çok farklı bir ırka, köpeğe evrildi.
Dost olan hayatta kalır.
O devir için geçerli olan “dost olan hayatta kalır.” deyimi, hem insanlar hem de kurtlar için hayatî önem taşıyordu. Kurtlar açısından beslenmek ve nesillerini devam ettirmek, insanlar açısından ise kalıntılarını temizlemek ve başka yırtıcılardan korunmak… Harika bir iş birliği! Zaman içinde bu iş birliği köpeklerden yana sevimlilik olarak tekrar güncellendi. Ne kadar sevimliysen o kadar çok tercih ediliyordun. Bu iş birliği ilerleyen süreçte harika bir dostluğa dönüştü.
İklim değişikliği insanlar açısından farklı bir dönemi beraberinde getirdi. İnsanlar yerleşik düzene geçtiler ve köyler yaşamaya başladılar. Köpeklerse bu köylerin savunmasını ve korunmasını, ilerleyen süreçte ise ahır hayvanlarının savunması görevini üstlendiler. İnsanlar kendilerini koruyan, avda destek olan, yük taşıyan köpekleri beslediler.
İnsanlar, köpekleri yüzyıllar boyunca doğada yedikleriyle aynı ya da çok benzer besinlerle besledi. Bu besinlerin doğadakilerle arasındaki benzerlik zaman içinde azaldı. Yerleşik hayatın getirdiği yeni beslenme alışkanlıkları, köpeklere düşen gıda payının da değişmesine neden oldu.
Oysa köpek içgüdüleri hiç değişmedi.
Köpekler, insanların sağladığı yeni besinlere yıllar içinde alışmış olsa da içgüdüleri onlara hâlâ doğada buldukları türde besinleri tüketmelerini söylüyor. İşte
Pro Performance köpek mamaları bu gerçeğe uygun olarak üretildi. Köpeklerin atalarından alınan referansla, içgüdülerine uygun gıda bileşenlerin bir araya getirilmesiyle ultra premium köpek mamalarımız ortaya çıktı. Formüllerimiz kurttan köpeğe evrilirken metabolizmaları çok az değişikliğe uğrayan dostlarımızın dengeli beslenmesi baz alınarak hazırlandı.
Serinin tümü tam ve dengeli beslenme üzerine kurgulandı. Mama formülasyonlarımızda, köpek ırkları arasındaki farklar gözetildi. Böylelikle mamalarımızın ana maddeleri farklılaştırılarak küçük, orta ve büyük ırklara göre değişen ürün serimiz ortaya çıkarıldı. Ek olarak kilo durumları, cilt hassasiyetleri ve yaşlarına göre de değişen ürünler üretildi. Bugün, Türkiye başta olmak üzere dünyanın birçok ülkesinde dostlarımızın sağlık ve mutluluğuna hizmet ediyoruz.